TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI İnsan Hakları Derneği

Program tanıtımlarında programı destekleyene atıfta bulunulamaz. (3) Reçeteye tabi olmayan ilaçlar ve tedavilerin reklamları dürüstlük ilkesi çerçevesinde, gerçeği yansıtan ve doğrulanması mümkün unsurlardan oluşacak şekilde hazırlanır. (2) Reçeteye tabi ilaçlar ve tedaviler hakkında ticarî iletişim yapılamaz. (1) Alkol ve tütün ürünleri için hiçbir şekilde ticarî iletişime izin verilemez. (4) Haber bülteni ve haber programlarını düzenli olarak sunan kişilerin görüntü veya seslerine ticarî iletişimlerde yer verilemez. J) Haksız çıkarlara hizmet eden ve haksız rekabete yol açan unsurlar içeremez. H) Alkol, tütün ürünleri ve uyuşturucu gibi bağımlılık yapıcı madde kullanımı ile kumar oynamayı özendirici nitelikte olamaz.

  • İnceleme esnasında derneğe ait defterler, alındı belgeleri, harcama belgeleri, tapu ve banka kayıtları ile diğer belgelerinin tespiti yapılarak varlık ve yükümlülükleri bir tutanağa bağlanır.
  • (3) Bu Kanunla yapılan yeni düzenlemeler nedeniyle kadro ve görev unvanı değişmeyenlerden bu Kanunda öngörülen eğitim şartlarını taşıyanlar başka bir işleme gerek kalmaksızın durumlarına uygun aynı unvanlı kadrolara atanmış sayılır.

Bu karardan anlaşıldığı üzere AYİM, disiplin cezası yargı denetimine açık ise eylemin disiplin suçu oluşturup oluşturmadığını ve yine hangi disiplin suçunu oluşturduğunu denetlemekte, hukuka aykırılık gördüğü takdirde disiplin cezasını iptal etmektedir. AYİM idari yazılarının esastan incelemesinde disiplin amirlerine geniş takdir yetkisi tanımaktadır. 1602 Sayılı AYİM Kanununun 21/2 nci maddesindeki yargı yerlerinin yerindelik denetimi yapamayacağına ilişkin hüküm karşısında maddi vakanın incelenmesinin mümkün olmadığını belirtmekte aksini kanıtlayıcı belge bulunmadığı takdirde, idari işlemin hukukilik karinesinde yararlanması ilkesini de gözeterek maddi olayı doğru kabul etmektedir[785]\. casinomhub güncel giriş 2024 ve blackjack masalarında şansını dene mostbet giriş\. Askeri Ceza Kanununun 162/A maddesinde; “Disiplin Tecavüzü, Askeri terbiyeyi, disiplini bozan ve hiçbir ceza kanununun maddelerine uymayan fiiller ve tekasüller” olarak tanımlanmış olup bu hallerde disiplin amiri, bir fiili disiplin cezası olarak değerlendirse bile (AsCK. m.165 ve 171’de gösterilen) disiplin cezası verip vermemekte tamamen serbesttir. Amiri, disiplin tecavüzünden dolayı ceza vermediği takdirde hiç kimse kınayamaz, sorumlu tutamaz.

Cemiyet Saymanınca teslim alınan Alındı Belgeleri, Alındı Belgesi Kayıt Defterine kaydedilir. Alındı Belgelerinin, eski ve yeni saymanlar arasında tutanakla devir teslimi yapılır. Forma veya sürekli form şeklinde bastırılan alındı belgeleri de başlangıçlar ve bitiş numaraları elli asıl ve elli koçan yaprağını ihtiva edecek şekilde gruplandırılarak yukarıda belirtilen usule göre kaydedilir. Organ seçimlerinde adaylar en çok oy alandan başlamak üzere aldıkları oyların sayısına göre sıralanır. Üye sayısı kadar aday organ asıl üyeliğine seçilmiş olur.

Suçun maddi unsuru, meslek kuruluşlarına, izin verilmeyen derneklere veya spor kulüplerinin faal üyeliklerine girmektir. Maddede neticeyi meydana getirmeye elverişli üç hareket gösterilmiştir. Bu hareketlerden birinin yapılmasıyla suç oluşabilmektedir. “Arkadaşları arasında söz veya fiilleri ile hoşnutsuzluk yaratanlar 1 aya kadar oda veya göz hapsi ile cezalandırılırlar” (477 SK m.57). İçHizK’nun 76/1 maddesine göre, nöbet; askerlikte müşterek hizmetlerin yapılmasını ve devamını sağlamak için, bu hizmetlerin belli bir sıra ve süre ile asker kişiler tarafından yapılmasıdır.

Disiplin cezası verilmediği halde bu yazıların özlük dosyasında muhafaza edilmesi gerekli midir? Maddesinde; muvazzaf subayların her birine, subaylığa nasıpta ikişer adet özlük dosyası açılacağı, 96. Maddesinde; kıt’a özlük dosyasının birinci sicil üstünde, diğer özlük dosyasının asteğmen-albay rütbesindeki subaylar için bağlı oldukları Kuvvet Komutanlıklarının Personel Başkanlığında bulunacağı, sicil belgelerinin fotokopi veya suretlerinin özlük dosyalarının “sekizinci Bölüm”ünde muhafaza edileceği düzenlenmiştir. Bundan başka, Askeri Ceza Kanunun “Disiplin cezalarının nasıl verileceği” başlıklı 166. Maddesinin A bendinde, “madununa (astına) hatalarını göstermek ve bunları tenkit ve muaheze etmek (azarlamak) cezadan sayılmaz” hükmü yer almaktadır. İç hukuk bakımından Bizzat Anayasa ile yargı denetimi yasaklanan YAŞ kararları AİHS’de tanınan bazı güvencelere dayanılarak yargı denetimine açılabilecek midir? Maddelerinin kapsamını ikinci bölümde ayrıntılı olarak incelediğimizden burada tekrar etmeyeceğiz. Buna göre, Türk Silahlı Kuvvetlerinde çalışan sivil memurlar, ister ceza hukukuna, ister disiplin hukukuna ilişkin bir yaptırımı gerektirsin, amirlerine karşı her türlü itaatsizlikleri ve saygısızlıkları yönünden özel kanun teşkil eden 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu ile 477 sayılı Disiplin Mahkemeleri Kanununa tâbidirler. Yüksek Askeri Şura kararları ile ilgili olarak, 5982 sayılı “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”[718]da düzenleme yapılmış ve Anayasanın 125.

Ancak suçun işlendiği hususunda tereddüt var ise disiplin amirinin soruşturma yapmasını engelleyen bir yasak da bulunmamaktadır. Bu gibi durumlarda maddi gerçeğe ulaşmak için disiplin amiri bizzat kendisi soruşturma yapacağı gibi ilgiliden daha kıdemli birine de bu görevi verebilir. Teknik bilgiyi gerektiren konularda ilgili uzmanları dinleyip görüş isteyebilir. Disiplin amirinin bu yetkisi açıkça düzenlenmemiş olmakla birlikte, 353 sayılı Askeri Mahkemelerin Kuruluşu ve Yargılama Usulü Hakkında Kanunun 95[311], 211 sayılı İç Hizmet Kanunun 30. Maddesindeki[312] düzenlemelerden ve işin doğasından kaynaklanmaktadır. Devlet Memurları Kanununda soruşturmaya başlama ve ceza verme zamanaşımı düzenlemiştir. Ancak verilen disiplin cezasının ne kadar sürede infazının yapılması gerektiğine ilişkin zamanaşımı süresi düzenlenmemiştir[263]. 657 SK’da düzenlenen disiplin suçlarından dolayı verilen disiplin cezalarının infazı aşamasında herhangi bir sınırlama öngörülmediğinden cezaların sicilden silinme süresi içinde infaz edilebileceğini söyleyen görüşler bulunmakla birlikte[264], bu durum disiplin amirleri tarafından bir tehdit aracı olarak kullanılmaya müsaittir. Disiplin cezalarının infaz edilememesi ya da edilmemesi durumlarında ne zaman zamanaşımına uğrayacağının yasal düzenleme yapılarak belirlemesi gerekmektedir. Söz konusu maddelerde belirtilen cezayı gerektiren fiiller toplu olarak ve soyut bir şekilde düzenlenmiştir. Dolayısıyla yüksek disiplin kurulunun fiilin ağırlığına göre cezayı belirleme konusunda büyük takdir yetkisi vardır. Görevden çekilmeye davet cezası, niteliği ve sonuçları itibariyle bir anlamda TSK’dan çıkarma cezası olduğundan bu şekilde soyut şekilde düzenlenen fiillere dayanılarak uygulanması hâkim bağımsızlığına, hakkaniyete ve adalete aykırı sonuçlara yol açabilecek niteliktedir[229].

İki nüsha olarak düzenlenen Lokal Açma ve İşletme İzin Belgesinin (EK- 20) bir örneği ilgili derneğe verilir; diğer örneği derneğin il müdürlüğündeki dosyasında saklanır. Bu durum, Bakanlık dernekler denetçileri tarafından düzenlenen rapor ile tespit ettirilebilir. Bu nitelikleri taşımadığı tespit edilen dernekler, kamu yararı kararı için, bu tespitin yapıldığı tarihten itibaren üç yıl geçmeden önce yeniden başvuramaz. Tamamı kullanılmadığı halde herhangi bir nedenle iade edilen alındı belgelerinin kullanılmayan yaprakları tespit edilerek sayman ve iade eden kişi tarafından tutanak altına alınır. Bu şekilde iade edilen alındı belgesi ciltleri, gelir tahsil edecek başka bir kişiye verilebilir veya yaprakları üzerine büyük harflerle ve görünebilecek şekilde iptal yazılarak bir daha kullanılmaz. Bastırılan alındı belgeleri matbaadan dernek saymanınca tutanakla teslim alınır.

Devlet memur­larının, Türk Ticaret Kanununa göre tacir veya esnaf sayılmalarını gerektirecek herhangi bir faaliyette bulunmaları bu bentteki suçu oluşturur[211]. Sözle saygısızlık etmek fiili aylıktan kesme ceza­sını gerektirmektedir. Dolayısıyla, sözle saygısız­lıktan daha ağır olarak nitelenebilecek fiiller küçük düşürücü vasıfta kabul edilmeli ve kademe ilerlemesinin durdu­rulması cezasının uygulanmasına esas alınmalıdır. Memurun astına veya üstüne karşı küçük düşürücü veya aşa­ğılayıcı fiiller yapması disiplin suçu olarak kabul edil­miştir[207]. Bu bentte aynı sta­tüdeki kişilere karşı işlenen fiiller kapsam dışı bırakılmıştır. Maddesine göre, Devlet memurlarının, doğrudan doğruya veya aracı eliyle hediye istemeleri ve görevleri sırasında olmasa dahi menfa­at sağlamak amacıyla hediye kabul etmeleri veya iş sahiplerinden borç para istemeleri ve almaları yasaktır. Bu nedenle suçun oluşabilmesi için çıkar sağlamanın görevle ilgili ol­ması gerekir[206].

Kurumlara ve/veya yetkili kıldıkları kişi ya da merciler ile somut olayın şartlarına göre yurtdışında olup olmamasından bağımsız olarak ilgili üçüncü kişi ve kurumlara aktarılabilecek ve ilgili mevzuatta belirlenen süreler boyunca saklanıp gerekli işlemlere tabi tutulabilecektir. [878] 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 130’ncu maddesi; “Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını yapmayan memur, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır.” hükmünü taşımaktadır. Maddesinde sadece “askeri mahkemede” ibaresi yer almaktadır. [288] Disiplin mahkemelerinin kuruluş amacı 477 SK’nın genel gerekçesinde şu sözlerle açıklanmaktadır; “Askerliğin temeli olan disiplinin sağlanması ve korunması askeri yargının başlıca görev ve gayesidir. Bu görev halen askeri mahkemeler ile disiplin cezası vermek yetkisini haiz disiplin amirlerince sağlanmaktadır. Ancak askeri mahkemelerin yetkisine dâhil bulunan ve disiplini çok yakından ilgilendiren bazı suçların soruşturma ve yargılanmaları kısa zamanda bitirilememektedir. Hâlbuki suç teşkil eden bir fiilin işlenmesi ile bozulan disiplinin mümkün olan en kısa zamanda iadesi; askerliğin niteliği ve kamu güvenliğini çok yakından ilgilendirmesi yönünden, adi suçlar sebebiyle bozulan sosyal nizamın iadesinden çok daha önemlidir. Bu nedenle disiplin suçlarına bakacak ve disiplin işleri ile çok daha yakın ilgileri bulunan askerlerden teşekkül edecek disiplin mahkemeleri kurulması gerekli görülmüştür” (Kerse, C.I, s.2; Özbakan, Disiplin, s.13).

Örneğin “…Yaşanan son olay nedeniyle savunmanızı alarak size ceza vermek istemiyorum. Davranışlarınızı bir subaya ve bir Tim Komutanına yaraşır seviyeye getirmenizi sizden bekliyor ve sizi son kez yazılı olarak ikaz ediyorum. Yargı denetimine açık olan disiplin cezalarında dava açma süresi, diğer idari işlemlerde olduğu gibi yazılı bildirim tarihinden itibaren 60 gündür. Bu süre geçirildikten sonra açılan davalar süre aşımı nedeniyle reddedilecektir. 1602 sayılı Kanunun “Dava Açma Süresi” başlığını taşıyan 40. Maddesinde; “…Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde dava açma süresi her çeşit işlemlerde yazılı bildirim tarihinden itibaren kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde 60 gündür.

Author